Konjunktion - Baglaçlar I

Yorumlar · 1977 Görüntüleme

Almanca'da cümleleri birbirine uydurmak ve bağlamak için kullanılan Baglaclari, ne anlama geldiklerini ve Türkçe açıklamalı örnekleri ile öğrenelim.

ABER : Ama ; fakat anlamındadır

 

örnekler:
- der Winter ist in Deutschland Kalt ; aber in der Türkei ist mehr heiss.

- Almanyada kis soguk; ama Türkiyede daha fazla sicak.
- Selma ist Gut; aber ismail ist Besser
- Selma iyi ama ismail daha daha iyi.

- ich kann gehen aber nur für dich.

- Gidebilirim ama sadece senin icin.

 
UND : Ve anlamındadır

örnekler:
- Selma und ismail fahren nach Berlin
-
Selma ve ismail Berline sürüyorlar.
- Dein Haus ist schön und gross.
-
Senin Evin güzel ve büyük.

 
DENN : Çünkü anlamindadir

örnekler:
- ich kann morgen nicht kommen; denn ich bin Krank.

- Yarin gelemem, cünkü hastayim.
- du kannst auch mir nicht Geld geben; denn du hast auch kein Geld.
- Sende bana para veremezsin çünkü seninde paran yok.

 
ODER : Veya, yada anlamındadır.

 

örnekler:
- Bist du Krank ; oder Müde?

- Hastamisin, yada yorgun.
- Wo gehen wir ? ins kino oder nach Hause ?

- Nereye gidelim, sinemaya yada eve

 
SONDERN : Aksine, bilakis anlamındadır

 

örnekler:
- ich lebe nicht allein; sondern mit meinem Freund
-
Yanliz yasamiyorum aksine arkadasla.

- ich bin nicht der Arzt; sondern ich bin die Krankenschwester.
-
Doktor degilim aksine Hemsireyim.

 
TROTZDEM : Buna ragmen, anlamindadir

 

örnekler:
- ich lerne jeden Tag ; trotzdem kann ich die Prüfung nicht bestehen
- hergün ögreniyorum buna ragmen sinavi basaramiyorum…
- ich bin hunger ; trotzdem kann ich nicht essen.

- Karnim ac, buna ragmen hala yiyemem.

 
DESHALB : Bu yüzden, anlamındadır.

 

örnekler:
- Er hat seine Farhkarte gekündig; deshalb hat er jetzt nich Fahren.
- O biletini iptal etti. bu yüzden simdi süremez.

- ich kann nicht gut reden und schreiben; deshalb habe ich die Prüfung nicht besteht.
- iyi konusamam ve yazamam bu yüzden sinavi basaramadim.

- ich habe meine  Brieftasche vergessen; deshalb muss ich nach Hause gehen.

- Cüzdanimi unuttum bu yüzden eve gitmek zorundayim.

AUßERDEM : Ayrica, anlamındadır

örnekler:
- ich habe kein Geld ; ausserdem habe ich auch kein Arbeit...
- Param yok ayrica isimde.

- Ich liebe deine Mutter ausserdem ist sie auch meine Bekannte

- Anneni seviyorum ayrica oda benim akrabam.

- Kannst du hier Arbeiten ausserdem ist es mir egal.

- Burada calisabilirsin ayrica benim icin hark etmez.

- ich habe heute keine Lust ; ausserdem bin  ich krank
- Bugün istegim yoktu ayrica hastayim.

 
INZWISCHEN : Bu arada, anlamindadir

örnekler:
- ich muss noch arbeiten; inzwischen kannst du für mich heute Kochen.
- ben daha çalismak zorundayim; bu arada sen benim icin yemek pisirirmisin.

- Ich lerne Deutsch; inzwischen höre ich Müsik.

- Almanca ögreniyorum; bu arada Müzik dinliyorum.

 

JEDOCH : Ancak, bununla birlikte anlamındadır

örnekler:
- Ich will für  Urlaub nach Spanien fligen ; jedoch Müssen wir Meine Familie besuchen und ist das nicht Urlaub für uns.
- Yaz tatili icin ispanyaya ucmak istiyorum bununla birlikte, Ailemi ziyaret etmek zorundayiz ve bu bizim icin tatil degil.

- Ich wollte Studieren Jedoch hatte ich kein Lust.

- Üniversite okuyabilirdim ancak istegim yoktu.

- Ich könnte für dich etwas kaufen jedoch hatte ich kein Geld.

- Sana birseyler alabilirdim, ancak param yoktu.

 
ALSO : O halde, pekala, anlamındadır

örnekler:
- Deutsch lernen ist sehr schwer ; also müssen wir viel arbeiten
- Almanca ögrenmek çok zor o halde çok çalismak zorundayiz.

- Ich brauche Urlaub ; also muss ich mit Schef reden.

- Tatile ihtiyacim var o halde sefle konusmaliyim.

- ... also gehen wir. / Pekala gidelim.

 

SONST : Yoksa, anlamındadır

örnekler:
- wir müssen ganzen tag Arbeiten ; sonst können wir in Deutschland keine Geld haben.
- Bütün gün calismak zorundayiz yoksa Almanya da para sahibi olamayiz.

- Du musst Deutsch lernen; sont kannst du nicht arbeiten.

- Almanca ögrenmek zorundasin yoksa is bulamazsin.

 
SOMIT : Bundan dolayi, anlamındadır
örnekler:
- ich war gestern nicht zu Hause; somit habe ich meine Hausaufgabe nicht gemacht.
- dün evde degildim bundan dolayi ev ödevimi yapmadım. ;)
 
WÄHREND : Sirasinda esnasinda, anlamındadır, o anda olan ve devam eden birsey ve cümle baslandıgında kullanılır kurulan cümlelerin anlamları aynı olmalıdır.

örnekler:
- während du das essen kochst ; sehe ich die Fern
- yemek pisirdigin sırada ben televizyon izliyorum

 

- während der Arzt mit der Patient gesprochen hat; hat er mich auch kontroliert.
- Doktor hasta ile konustugu sırada benide kontrol etti.

 


- während der fahrt zieht ihr fahrzeug nach rechts.

- Aracınız sürerken sağa doğru çekiyor.

 

 

Yorumlar
Dosya pdf mp3 indir 4 yıllar önce

Mükemmel, teşekkürler !